Bozkır İlçesi Sorkun Mahallesi - BitkiSor.com

Baharın artık kendini yavaş yavaş hissettirmeye başladığı bugün, Konya’ya 132 km, Bozkır’a 14 km, Antalya-Akseki yol kavşağına 22 km uzaklıkta bulunan tarihi eskilere dayanan üç vadinin birleştiği dağlık bir alanda kurulmuş büyük bir mahalleye konuk oluyorum. Mahallenin en kalabalık yerine doğru ilerlerken yolda elinde bastonu ile yürüyen bir dedeyi görüp arabayı hemen durduruyorum. Mahallenin kahvesine doğru adımlamaya başlıyoruz. Guzum diye başlıyor laflarına 74 yaşımdaki Mehmet dedem. Bu mahalle çok eski bir mahalle, az kişi bilir tarihini, benim bildiğim burada öncelerden Ermeniler yaşamış. Anadolu’yu Türkler alınca oğuz boylarından bir boy burada yaşamış derdi dedelerimiz dedi Mehmet dedem.

Mahallenin kahvesine geldiğimizde Mehmet dedenin özellikle kahveciyi ikaz edip, taa Gonya’lardan gelen misafirime taze çay ver diye şiveli konuşması ile gelen taze çayı bir yandan yudumluyor bir yandan da heyecanla anlatmasını bekliyordum. Mehmet dedem konuşmasına devam ederken mahallenin muhtarı Veli Akgül abimde sohbetimize dahil oldu. Mahallenin tarihi hakkında detaylı bilgilendirme yaptı. Farklı rivayetler varmış köyün tarihi hakkında.

Rivayetlerin ilki; Oğuz boylarından “Sorku” boyundan geldiği daha sonralarda “Sorkun” olarak kaldığı düşünülmekte. Dodurga mevkiinde bulunan kalıntılardan ve isminden Oğuz’ Boylarından Dodurga’ lıların burada yaşadıkları tahmin edilmekteymiş. Bir dönemde Ermeniler yaşadığı dilden dile anlatımdan biliniyormuş.

Diğer bir rivayete göre de; Sorgun; kavak, söğüt gibi ağaçların bulunduğu sulak alanlara verilen isimmiş. Tahminlere göre Sorkun sulak alanların bol olduğu bir yer olduğu için bu ismin verildiği rivayeti güçlendiriyor. İlk zamanlar Sorgun diye adlandırılan mahallenin adı geçmişten günümüze değişerek Sorkun halini almıştır. Yaklaşık 2 km yakınlarda bulunan Dere mahallesinin sınırlarında iken, köyün kurucu kabul edilen Mustafa efendi burada bir çiftlik kuruyor ve Dere mahallesine bağlı bir mahalle oluyor. Bir ara köy halini almış. Sonralarda tekrar dereye bağlanmış. Nüfusu arttıkça tekrardan önce köy sonrasında belediye binası olan bir kasaba halini almış. 6360 sayılı kanunun 2014 yılında uygulanmasıyla önceden kasaba olan Sorkun şimdi mahalle olarak bize misafir etmeye devam ediyor.

Bir mahallenin büyüklüğünü hemen hemen sınırları içinde bulanan camii adetin anlaşılabilir desek doğru olabilir. Sorkun Mahallesinde 6 adet camii bulunmaktadır. Bunların en eskisi Aşağı Sorkun Camisi imiş. Bu camiyi bir önemli kılan ya da ilginç görülebilecek yönü ise camiinin inşaatında Ermeni ustalarında çalışmış olmasıymış.

Mahallede suyun bol olması çok büyük bir avantaj iken maalesef ki arazilerin küçük, parçalı ve etrafının vadilerle çevrili olması üretim alanını kısıtlamaktadır. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapılmaktadır. Bunun yanında patates, nohut, fasulye elma, kiraz ve üzüm gibi sebze ve meyve üretimi geçim kaynağını oluşturmaktadır. Eskilerde alet ve ekipmanın yokluğunda öküzler, eşekler, atlar hem binek hem de tarla sürümlerinde kullanılmış. Şimdilerde küçük alanlarda çapa motoru bu işi çok kısa sürede ve daha az iş gücü ile gerçekleştiriyor.

Susam ekimi olmayan bir mahallede Bozkır Tahini diye markalaşmış ürünlerin, üretim yerlerinin olması bunun nasıl yaygınlaştığı sorusunu önce kendime sonrasında da işletme sahibine sormadan geçemiyorum. Manavgat bölgesinden gelen tüccarlardan susam almışlar Sorkun’ lu çiftçilerde onlara patates ve nohut gibi ürünler vererek takas yapılıyormuş. Tahin öncelerde su değirmenleri ile yapılırken şimdilerde elektrikli değirmenler ile yapılmaktadır.

Genç nüfus maalesef ki çalışmak için turizm bölgelerine, Seydişehir ve Konya’ya çeşitli sektörlerde çalışmaya giderek mahallenin göç vermesinde etkili rol oynuyorlar. Mahallede kalan Seyyit Ali Kartal, istiridye mantarı yetiştiriciliğini genç çiftçi desteğinden yararlanarak bir öncülük yapmış. İlk başlarda biraz zorluk çekse de yeni atılımlar için heyecanlıydı. Koyunculuk yapan eniştesine misafir olduğumda annesi ile sohbetime başladım. İlginç bir gelenek varmış. Bir kişide alerji hastalığı varsa bunun şeytan kabarığı olduğu düşünülerek yıkık bir evin kenarına su, şeker ve unun kaynatılmasından oluşan ‘pelte’ adı verilen yiyecek dökülür. Döküldükten sonra hiç arkaya bakmadan ve konuşmadan oradan uzaklaşılır. Bu şekilde hastalığın iyileşeceğine inanılırmış.

Koyunları 2 yaşında iken biberonla besleyen küçük kızın kuzu sevgisine de şahit olarak, bu günü de geride bırakıyorum.

Makale Kaynağı :http://www.bitkisor.com/gezi/bozkir-ilcesi-sorkun-mahallesi/






Bozkır İlçesi Sorkun Mahallesi - BitkiSor.com Bozkır İlçesi Sorkun Mahallesi - BitkiSor.com Reviewed by Bozkır Dernekleri on Kasım 25, 2020 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.